Etiket: Olan

v2normalhaberboyutuablonsuzkopyaskopyaskopyas-2025-10-15t160756788_1760533696.jpg-1.webp.webp

Erhan Arıklı, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın Kıbrıs Postası’nda kendisinin yaptığı açıklamalara yönelik söylediklerine yanıt verdi. Arıklı’nın sosyal medyadan yaptığı paylaşımın tamamı şu şekilde: “ANAYASA CUMHURBAŞKANINA MÜZAKERE GÖREVİ YÜKLEMİYOR” “Erhürman diyorki;”Müzakerecilik görevi Cumhurbaşkanına aittir. Bağımsızlık Bildirgesi ve Cumhurbaşkanlığı yetkileri ortada iken, Arıklının sözlerini ciddiye almam…” Güzel. Keşke bu sözleri bir akademisyen olarak, CTP ve BDH nın 2003 te “Denktaşı Müzakerecilikten alacağız” diye propaganda yaptığı dönemde de söyleseydi. Diyemezdi çünkü Anayasa Cumhurbaşkanına böyle bir görev yüklemiyor. Bu tartışmadan sakın ola Erhürmanın seçileceği ve ona göre bir tedbir almaya çalıştığımız anlamı çıkarılmamalı. Teorik bir tartışma bu. ’47/1985 SAYILI YASA İLE MÜZAKERE GÖREVİ DIŞİŞLERİ BAKANINA AİTTİR’ Geçiyorum. Erhürmanın referans yaptığı Anayasaya. Anayasanın 102. Maddesi, Cumhurbaşkanın görev ve yetkilerini belirliyor. Açıp bakıyoruz. Bu maddenin altındaki 4 fıkranın hiçbiri Cumhurbaşkanına dış politika ve müzakere görevi yüklemiyor. Kime yüklüyor bu görevi? 47/1985 sayılı yasa ile Dışişleri Bakanına. Geçelim. Peki, Cumhurbaşkanın müzakerecilik görevi nerden kaynaklanıyor? ’18 ARALIK 1998 DE KKTC CUMHURİYET MECLİSİ DENKTAŞ’A MÜZAKERECİ GÖREVİ VERDİ’ Denktaş, 1975 e kadar Toplum Lideri olarak müzakereleri yürütüyordu. 1975 te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu. Bu sefer Meclis onayı ile bu görevi yürütmeye başladı. 1983 te KKTC kurulup 1985 te de Anayasası kabul edildiğinde bir süre bu görevi devam ettirdi Denktaş. 1998 de Lüksemborg Zirvesinde Denktaş zor durumda kalmıştı… Muhalefet Denktaşı sert şekilde eleştiriyor Anayasal açıdan görev ve yetkilerini sorguluyordu. Bu gelişmeler üzerine Denktaş, Meclisten kendisinin resmen Müzakereci olarak görevlendirilmesini talep etti. KKTC Cumhuriyet Meclisi Denktaşa 18 Aralık 1998 de resmen verdi. ‘SAYIN ERHÜRMAN LÜTFEN SÖYLE, ANAYASANIN HANGİ MADDESİ CUMHURBAŞKANINA OTOMATİK OLARAK MÜZAKARE GÖREVİNİ VERİYOR?’ 2003 yılına gelindiğinde muhalefet, Denktaşa verilen o görevin geri alınması ve Talat’ın müzakereci olması için yoğun bir kampanya yürüttü… Ankaranın araya girmesi ile ancak Denktaş görevine devam edebildi. Sayın Erhürman lütfen söyle, Anayasanın hangi maddesi Cumhurbaşkanına otomatik olarak bu görevi veriyor?” Tufan Erhürman NE DEMİŞTİ? Tufan Erhürman, bugün Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Ulaş Barış’ın sunduğu “Gündem” programına konuk olmuş ve Barış’ın sorduğu soru üzerine programda ilk olarak Arıklı’nın, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması halinde KKTC hükümetiyle sorun yaşayacağı, Meclis’te alınan “iki devletli çözüm” kararına bağlı olarak federasyon görüşmeleri yürütme yetkisi bulunmayacağı ve gerekirse bu yetkinin elinden alınacağı yönündeki açıklamalarını değerlendirmişti. “MECLİS’İN BÖYLE BİR YETKİSİ YOK, ALINAN KARAR HÜKÜMET KARARIDIR, BAĞIMSIZLIK BİLDİRGESİNİN ÜZERİNDE DEĞİLDİR” Erhürman, ilgili yayında böyle bir yetkinin bulunmadığını belirtmiş, Arıklı’nın sözlerinin kayda değer bir açıklama olmadığını ifade etmişti. Hükümetin Kıbrıs sorununa ilişkin aldığı kararın bir “Meclis kararı” olarak yalnızca hükümeti bağladığını vurgulamış olan Erhürman, bu tür kararların Bağımsızlık Bildirgesi’ni değiştirmediğini söylemişti. Cumhurbaşkanının görevinin anayasayı korumak ve güvence altına almak olduğunu hatırlatmış olan Erhürman, Bağımsızlık Bildirgesi ve Cumhurbaşkanlığı yetkileri ortadayken, alınan kararın yalnızca bir hükümet kararı olduğunu belirtmişti.

v2yeniproje18_1752511859.jpg.webp.webp

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu Gazze’ye yönelik başlatılan saldırıların ikinci yıldönümünde mesaj yayımladı. Bakan Hasipoğlu’nun mesajı şöyle: “Bugün, 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik başlatılan insanlık dışı saldırıların ikinci yıl dönümündeyiz. Bu vahşetin üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen, dünya hâlâ aynı acıyı, aynı utancı yaşamaktadır. Bu vesileyle, Filistin halkının onurlu direnişine destek veren Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sayın Erdoğan’ın, küresel baskılara rağmen adaletin, insanlığın ve mazlumun yanında kararlılıkla duruşu, yalnızca Gazze için değil, tüm İslam dünyası için bir umut ışığı olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, bizler de bu duruşun bir parçasıyız. Filistin halkının mücadelesini, kendi varoluş mücadelemizle aynı safta görüyor; “haklı olan asla yalnız değildir” inancıyla hareket ediyoruz. Sayın Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsünden yükselen güçlü sesi, sadece Gazze’nin değil, tüm mazlum coğrafyaların sesi olmuştur. Bu tarihî liderlik, Türk dünyasının vicdanını ve onurunu temsil etmektedir. Bugün, Gazze’ye atılan her bomba, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Ancak biz inanıyoruz ki, Türk dünyasının birlik ve dayanışmasıyla, adaletin sesi susturulamayacaktır. Bu süreçte Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiilî garantisinin önemi bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Her ne kadar bugün Filistin’i 151 ülke tanımış olsa dahi, yaşanacak bir toprak parçası bırakılmamıştır. KKTC olarak, Türkiye’nin liderliğinde şekillenen bu onurlu mücadelenin yanında olmaya devam edeceğiz. Filistin davası bizim için sadece bir dış politika meselesi değil, bir vicdan, bir kardeşlik ve bir insanlık meselesidir. Gazze’nin direnişi, Türk dünyasının ortak vicdanında yaşamaya devam edecektir.”

Bizi Takip Edin