Hayatını kaybedenlerin sayısı artarken, yangını kontrol altına alma çabaları sürüyor
ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles’ı kasıp kavuran orman yangınlarını kontrol altına alma çabaları devam ediyor. 5 ayrı yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 9 Ocak itibarıyla 10’a yükseldi. En az 180 bin kişi tahliye edilirken, yaklaşık 10 bin yapının küle döndüğü bildiriliyor.
Salı günü başlayan en büyük iki yangın, Palisades ve Eaton yangınları, halihazırda 13 bin 750 hektardan fazla alanı yok etti ve Los Angeles tarihindeki en yıkıcı yangınlar arasında kayıtlara geçti. CBS’in haberine göre, Palisades yangını şu an yüzde 6, Eaton yangını ise yüzde 0 oranında kontrol altına alındı.
Yangınların nasıl başladığı araştırılmaya devam ederken, uzmanlar Santa Ana rüzgarlarının yangını körüklediğini belirtiyor.
1) Santa Ana Rüzgarları Nasıl Oluşuyor?
Genellikle sonbahar aylarından ocak ayına kadar görülen Santa Ana rüzgarları, dağlardan Güney Kaliforniya kıyılarına doğru kuru ve güçlü bir şekilde eser. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’ndan yangın ekolojisti Jon Keeley, Santa Ana rüzgarlarının, Nevada, Utah, Kaliforniya ve diğer eyaletlerdeki Büyük Havza bölgesindeki yüksek basınç ile Güney Kaliforniya kıyılarındaki alçak basınç arasındaki fark nedeniyle meydana geldiğini açıklıyor. Hava kütleleri, yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareket eder ve basınç farkı rüzgarların şiddetini artırır.
Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles kampüsündeki Çevre ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü Direktörü Alex Hall, Santa Ana rüzgarlarının çöl ortamında, son derece kuru olduğunu ifade ediyor. Rüzgarlar, dağ yamacından aşağı inerken sıkıştığı için genellikle ısınır; bu durum, bisiklet lastiklerinin hava verilerek ısınmasına benzetilebilir.
Keeley, kanyonların da rüzgarları yönlendirdiğini belirtiyor: “Eskiden Altadena’da yaşardım ve Santa Ana rüzgarları sırasında bazen bizim olduğumuz yerde hiç rüzgar yokken, birkaç blok ötede rüzgarın oldukça güçlü estiği günler olurdu.” Bu güçlü, kuru rüzgarlar genellikle saatte 40-60 kilometre hıza ulaşırken, bazı günlerde saatte 120 kilometreyi aştığı bildirilmiştir.
2) Neden Bu Sefer Şiddetli Yangınlar Patlak Verdi?
Los Angeles’ta salı gününden beri devam eden yangınların bu seviyeye ulaşmasında, Santa Ana rüzgarlarının yanı sıra düşük nem oranı ve kuruyan bitki örtüsü de kritik bir rol oynuyor. Keeley, bölgedeki yağmurların genellikle bitkilerin nemli kalmasını sağladığını ancak bu yılki kuru hava koşullarının güçlü rüzgarlarla birleşerek yangınları daha kolay yaydığına dikkat çekiyor.
Ekolojistler, bu şartlarda bölge halkını tahliye etmenin oldukça zorlaştığını belirtiyor. Ayrıca, Washington Post’a göre 2023 sonbaharı ile 2024 ilkbaharı arasındaki aşırı yağışlar, bitki örtüsünün genişlemesine yol açarak yangınlara yakıt sağladı.
3) İklim Krizi Santa Ana Rüzgarlarını Nasıl Etkiliyor?
Uzmanlar, hava sıcaklıklarının artmasının daha büyük yangınlara zemin hazırladığını ifade ediyor. İklim değişikliği nedeniyle Kaliforniya’nın daha az yağış alması, rüzgarların daha kuru hale gelmesine yol açıyor ve bu da ortamı orman yangınlarına daha uygun hale getiriyor. Ancak Hall, çölün okyanustan daha fazla ısınması durumunda, iki bölge arasındaki basınç farkının azalacağını ve Santa Ana rüzgarlarının şiddetinin düşeceğini belirtiyor.
Bununla birlikte, iklim krizi ve rüzgarlar arasındaki ilişkiye dair henüz kesin bir fikir birliği yok. Keeley, Kaliforniya’da daha şiddetli yangınların görülmesinin, iklim değişikliği ve rüzgarlarındaki değişimlerin yanı sıra nüfus artışından da kaynaklandığını vurguluyor. Yerleşim alanlarının ormanlara yaklaşması, elektrik şebekelerinin de bu bölgelere kadar uzanmasına neden oluyor. Bu da yangınlara zemin hazırlayabiliyor. Aşırı hava koşullarında, elektrik iletim hatlarının düşmesi veya ağaç dallarına çarparak yangın çıkarması riski artmaktadır. 2021 tarihli bir araştırmada, son 10 yılda Santa Ana rüzgarları sonucu çıkan yangınlarda elektrik hattı arızalarının başlıca kaynak olduğu tespit edilmiştir.
4) Yangın Neden Okyanus Suyu ile Söndürülmüyor?
Los Angeles yangınları kontrol altına alınmaya çalışılırken, bazı itfaiye depolarında su kalmaması en büyük zorluklardan biri oluşturuyor. KTLA 5 News’e göre, bazı itfaiyeciler çarşamba günü Büyük Okyanus’tan su aldığı görüldü.
Sosyal medya kullanıcıları okyanus suyunun kullanılmasını önerse de, uzmanlar bu durumun daha karmaşık olduğunu belirtiyor. Technology.org’a göre, tuzlu su yangın söndürmek için kullanılabilir ancak itfaiye ekipmanına zarar verme riski bulunmaktadır. Ayrıca, okyanus suyu yüksek miktarda tuz içerdiği için ekosistemlere uzun süreli zarar verebilir ve bu bölgelerin yıllarca çorak kalmasına yol açabilir.
Tuzlu suyun yangın söndürmede kullanılabilmesi için arıtılması gerekir. Ancak bu işlem verimsiz ve pahalı olduğu için çevreciler tarafından önerilmemektedir.