Rum basını, ABD Dışişleri Bakanlığının, 2024 yılı İnsan Hakları raporuna yer verdi.
Alithia gazetesi, ABD Dışişleri Bakanlığı 2024 İnsan Hakları raporu çerçevesinde Güney Kıbrıs’taki insan hakları durumunda önemli bir değişikliğin olmadığının belirtildiğini yazdı.
Raporun özet kısmında, “Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Ada’da tek tanınmış hükümet olduğu, 1974 yılı sonrasında Kıbrıs’ın üçte birinin Kıbrıslı Türkler tarafından yönetildiği, bu bölgenin, 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti olarak ilan edildiği” şeklinde ifadenin de yer aldığını yazan gazete raporda, ABD’nin KKTC’yi tanımadığını, tek tanıyan ülkenin Türkiye olduğuna da yer verildiğini belirtti.
Habere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nde veya Kıbrıslı Türkler tarafından yönetilen bölgede yıl boyunca insan haklarında önemli bir değişikliğin olmadığı” belirtildi.
“GÜNEY KIBRIS’TA HAPİSHANEDEKİ KOŞULLAR OLDUKÇA ZORLU”
Güney Kıbrıs’taki önemli insan hakları sorunları arasında, aşırı insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele veya cezaya ilişkin güvenilir raporların da yer aldığını belirten gazete, Rum Yönetimi’nin, insan hakları ihlallerini gerçekleştiren yetkilileri tespit etmek ve cezalandırmak için adım atmış olsa da sınırlı sayıda cezasızlık vakasının bulunduğundan da bahsedildiğini yazdı.
Habere göre raporda; “İnsanın Güvenliği, İşkence ve İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya ilişkin olarak Kıbrıs Cumhuriyeti yasası ve Anayasasının, bu tür eylemleri yasakladığı ancak bunu uygulayan yetkililerin bulunduğundan” da bahsedildi.
İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT), 2023 yılındaki Güney Kıbrıs ziyaretlerine ilişkin olarak Mayıs ayında yayımladıkları raporda, hapishanelerdeki tutuklular için “zorlu koşullar, yapı ve rutin eksikliğinden” söz edilirken CPT’nin ayrıca hapishane personelinin mahkumları tokatladığı, onları korkutmak için sopalar kullandığı küfür ve hakaret ettiğine dair iddialara ulaştığına da dikkat çekildi.
“KUZEY KIBRIS’TA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK CİDDİ KISITLAMALAR VAR”
Raporda, KKTC’deki önemli insan hakları sorunları içerisinde, “insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaya ilişkin güvenilir raporların, insan hakları aktivistlerine ve gazetecilere yönelik şiddet veya şiddet tehditleri de dâhil olmak üzere ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğüne yönelik ciddi kısıtlamaların” yer aldığı savunuldu.
KKTC’deki yetkililerin, insan haklarını çiğneyenlerin cezalandırılması veya belirlenmesi için kayda değer adımlar attığı ve eylemde bulunduğunun ifade edildiği raporda, “yasada işkenceden açıkça bahsedilmediği ancak, ceza kanununun saldırı, şiddet ve dayak suçlarını kapsayan maddesi uyarınca polisin tutuklulara kötü muamelede bulunmasının yasaklandığı” da ifade edildi.
Raporda, “Kıbrıs Türk sivil toplum örgütlerinin, gözaltı merkezlerinde ve merkezi cezaevinde, güvenlik kamerası bulunmamasının, polis memurlarının ve gardiyanların tutuklulara kötü muamelede bulunmasına olanak tanıdığından” bahsettiği de savunuldu.
Haravgi gazetesi de ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları raporuna yer verdi.
Habere göre basın özgürlüğü konusunda raporda Rum Yönetimi’nin buna genel olarak saygı duyduğu ifade edilirken, KKTC’de ise yasanın basın ve diğer medya kuruluşlarına ifade özgürlüğünü sağlamasına rağmen yetkililerin bu hakka saygı duymadığı iddia edildi.