Hür-İş’in, hayat pahalılığı oranının altında kaldığı gerekçesiyle açtığı asgari ücret davasında mahkeme ara emri vermedi. Ancak karar, ücret belirleme süreçlerine gerçek veri kullanımı zorunluluğu getirdi. Hür-İş, sonucu memnuniyetle karşıladı.
Hür İşçi Sendikaları Federasyonu’nun (Hür-İş), 2024’ün başında belirlenen asgari ücretin yasaya aykırı şekilde hayat pahalılığı oranının altında kaldığı gerekçesiyle açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme, asgari ücretin yürütmesini durduracak bir ara emri vermedi, ancak Hür-İş karardan memnun olduklarını açıkladı.
Kanal T’de Damla Dabis’in sorularını yanıtlayan Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, mahkemenin ara emri vermemesiyle birlikte eski ücretlere dönüşün önüne geçildiğini, ancak yargı kararının Asgari Ücret Saptama Komisyonu’na önemli yükümlülükler getirdiğini vurguladı.
Serdaroğlu’nun açıklaması şöyle:
“Ara emri verilmemesine rağmen Hür-İş olarak beklediğimiz sonucu elde ettik. Yargının verdiği karardan memnunuz. Eğer ara emri verilseydi, eski ücretlere dönülecekti. Ancak mahkeme, bundan sonraki süreçte Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun, ücretleri hangi kriterlere ve verilere göre belirlemesi gerektiğini net şekilde ortaya koydu. Artık tutanaklara gerçek veriler ve ekonomik dengeler yansıtılmak zorunda kalınacak.”
SÜREÇ NASIL BAŞLAMIŞTI?
17 Ocak’ta toplanan Asgari Ücret Saptama Komisyonu, brüt 43 bin 469 TL, net 37 bin 818 TL olarak belirlenen yeni asgari ücreti oy çokluğuyla kabul etmişti. Ancak işçi tarafı karara karşı çıkarak toplantıyı terk etmişti. Hür-İş, yüzde 7,5’lik artışın hayat pahalılığı oranının altında kalması nedeniyle yasaya aykırı olduğunu savunarak konuyu Yüksek İdare Mahkemesi’ne taşımıştı. Dava süreci 10 Şubat’ta başlamıştı.
Hür-İş’in açtığı davanın ardından verilen bu karar, ilerleyen dönemlerde belirlenecek asgari ücretler için yargı denetimi ve şeffaf veri kullanımı açısından emsal teşkil edebilecek nitelikte görülüyor.