Arap ülkeleri ile kurumları, İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Gazze kentinin işgal edilmesi kararına tepki gösterdi.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Gazze’yi işgal etme kararı kınanırken bunun uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğu belirtildi.
Bu kararın iki devletli çözümü hayata geçirme şansını baltaladığı ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını engellediği vurgulandı.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve uluslararası topluma, bu insanlık dışı uygulamaları durdurma, Gazze Şeridi’ne yeterli ve acil yardım sağlamak için geçiş noktalarını açma, açlık ve etnik temizlik politikasına son verme yönündeki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yinelendi.
– Irak
Irak Dışişleri Bakanlığının açıklamasında da İsrail’in işgal planı kınandı ve bunun, İsrail’in, Gazze’deki masum sivillere yönelik aç bırakma, yerinden etme ve toplu katliam politikasının bir uzantısı olduğu ifade edildi.
Gerilimi tırmandıracak bu adımın, uluslararası yargılamayı gerektiren bir savaş suçu olduğu vurgulandı.
– İslam İşbirliği Teşkilatı
İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) açıklamasında ise İsrail’in kararı sert bir dille kınandı ve bu “soykırım, yıkım, aç bırakma, yerinden etme ve Gazze Şeridi’ni kuşatma suçlarının tırmandırılması” olarak nitelendirildi.
Bu suçların uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğu kaydedilen açıklamada, BMGK, “kapsamlı ve kalıcı ateşkesi dayatma, Gazze Şeridi’ne yeterli miktarda insani yardım ulaşmasını sağlama ve Filistin halkına uluslararası koruma sağlama” yönündeki sorumluluklarını yerine getirmek için derhal ve kararlı adımlar atmaya çağrıldı.
– Körfez İşbirliği Konseyi
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi ise İsrail’in işgal kararının, uluslararası toplumun iradesine açık bir meydan okuma ve BM kararları ile uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu belirtti.
Bu tehlikeli tırmanışın adil ve kapsamlı barışa varılmasını amaçlayan tüm çabaları baltaladığını vurgulayan Budeyvi, uluslararası toplumu, ciddi ve sistematik ihlallerini durdurması konusunda İsrail’e baskı yapmak ve Filistin halkına uluslararası koruma sağlamak için acil ve etkili önlemler almaya çağırdı.
– Arap Birliği
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ise yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi’nin yeniden işgal edilmesi, İsrail kontrolüne alınması, Gazze kenti sakinlerinin yerinden edilmesi ve nüfusun çoğunluğunun güneydeki dar bir köşeye sıkıştırılması planını en güçlü şekilde kınadığını” belirtti.
“Arap Birliğinin, İsrail’in Filistin halkına karşı, davalarını tasfiye etmek ve onları ortadan kaldırmak amacıyla, çılgınca, bitmek bilmeyen bir savaş yürütmesine izin verilmemesi konusunda defalarca uyarıda bulunduğuna” işaret eden Ebu Gayt, “Uluslararası toplumun bu kanlı döngüyü durdurmak için kararlı bir duruş sergilemesinin zamanı geldi.” ifadesini kullandı.
Ebu Gayt, Gazze kentini işgal planının “İsrail’in savaşın başından bu yana tüm Gazze’yi yeniden işgal etme ve mümkün olduğunca çok sayıda insanı göç ettirme planının bir uzantısı” olduğu değerlendirmesinde bulundu.
– Arap Parlamentosu
Arap Parlamentosunun açıklamasında da söz konusu kararın, uluslararası hukukun açık bir ihlali ve saldırgan bir hareket olduğu belirtildi.
“Bu tehlikeli kararın, Gazze’de ateşkese varma, işgalin sona ermesi ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için ciddi bir siyasi süreç başlatma yönündeki tüm çabaları baltaladığı” kaydedildi.
Kararın aynı zamanda İsrail’in, Gazze ve Batı Şeria’da Filistin halkına karşı uyguladığı soykırım, aç bırakma ve zorla yerinden etme politikasının bir uzantısı olduğuna işaret edildi.
İsrail Güvenlik Kabinesi 7 Ağustos’ta, Gazze Şeridi’nin tamamının işgalini görüşmek üzere toplanmıştı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kabine toplantısı öncesi Fox News’e verdiği röportajda, “Gazze’nin tamamını kontrol altına almayı hedeflediklerini” söylemişti.