Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan Tufan Erhürman, mülkiyet sorununun kapsamlı çözümünün, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüyle gerçekleşeceğini söyledi.
CTP’den verilen bilgiye göre, Kanal T’de Damla Dabis’in sorularını yanıtlayan Erhürman, Kıbrıs sorununun çözümünde gerçekçi modelin, iki kurucu devletin yetkilerini egemence kullandığı, belli konularda siyasi eşitlik temelinde ortak kararlar alacağı bir yapı olduğunu savundu.
– “Bu küçücük adada ‘bizim çevremiz, onların çevresi’ diye bir ayrım olamaz”
Türkiye’de ve Kıbrıs’ın güneyinde meydana gelen yangınlarla ilgili geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Erhürman, “Çok kötü bir gece oldu” dedi. Hem Türkiye’de hem Güney’de can kayıplarının olduğunu söyleyen Erhürman, “Hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
Konuşulması gereken temel meselenin, iklim değişikliğiyle birlikte yaşanan gelişmeler ve buna karşı alınması gereken önlemler olduğunu söyleyen Erhürman, “Bu küçücük adada “bizim çevremiz, onların çevresi” diye bir ayrım olamaz” diyerek, Limasol’da ya da Baf’ta ağaçlar yandığında, bunun sadece Güney Kıbrıs’ın çevresiyle ilgili bir sorun olmadığını belirtti.
– “Bu ülkenin insanları çocuklarına hasret hale geldi”
Samimiyetle geleceği düşünmeyi amaçlayan bir vizyona ihtiyaç duyulduğunun öne süren Erhürman, “Geride bomboş geçen bir beş yıl bıraktık. Beş yılı geride bıraktık, bu beş yıl tamamen müzakeresiz geçti. Cenevre ve New York süreçleri yaşandı, ancak Güven Yaratıcı Önlemler’in (GYÖ) konuşulması beklenirdi. Biz GYÖ’leri destekledik. Müzakere yapılamıyorsa bile sürecin tamamen boş geçmemesi, çözüm iklimine katkıda bulunması beklenirdi. Ancak hiçbir şey olmadı” dedi.
Bugüne kadarki her cumhurbaşkanlığı döneminde en azından bir kapı açıldığını ifade eden Erhürman, teknik komitelerin de hiç istisnasız çalıştığını kaydetti. Erhürman, “İlk defa biz, beş yılı hem tam müzakeresiz hem GYÖ konusunda sıfır ilerleme, hem dünyayla bağların tamamen koptuğu hem de içeride ciddi bir aktivitenin olmadığı bir dönem olarak geride bıraktık” diye konuştu.
Gerek Cenevre’de gerekse New York süreçlerinde, masanın etrafındaki hiçbir tarafın, Kıbrıs sorununda görüşme sürecinin tamamen kopmasını istemediğini savunan Erhürman, “Taraflardan biri bile şu anda bu sürecin sona ermesini istemiyor. Herkes diyalog ve diplomasinin devamından yana. Sürecin şu an için tek olumlu yanı da bu” ifadelerini kullandı.
– “Özgüvenimiz yetişkin insanlarımıza duyduğumuz güvenden kaynaklanır”
Gençlerin ülkeden göç ettiğini öne süren Erhürman, “Bu ülkenin insanları çocuklarına hasret hale geldi” dedi. Erhürman, “Birlikte yöneteceğiz” kavramını seçime günler kala ortaya koymadıklarını ve uzun süredir dile getirdiklerini kaydetti.
Tufan Erhürman, “Bu ülkeyi birlikte yönetmemiz gerekiyor. Kimse ‘Sadece kendi kadromla bu işi hallederim’ diyemez. Birlikte yönetme ihtiyacımız var ve bu yönetimin kriteri liyakat olmalı. Yetişmiş tüm insan kaynağıyla birlikte çalışmaya ve yönetmeye ihtiyacımız var’ dedi.
Kıbrıs sorununun çözümünde gerçekçi olan tek modelin gevşek federasyon olduğunu savunan Erhürman, “Merkezi yapısı güçlü olan federasyon gerçekçi değildir. Gerçekçi model; iki kurucu devletin yetkilerini egemence kullandığı, belli konularda siyasi eşitlik temelinde ortak kararlar aldığı bir yapıdır. Mülkiyetin kapsamlı çözümü, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüyle gelir. Bizim bütün özgüvenimiz yetişkin insanlarımıza duyduğumuz güvenden kaynaklanır” diye konuştu.