Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sivrisinekler yoluyla bulaşan Chikungunya virüsünün milyarlarca insan için tehdit oluşturduğunu belirterek küresel salgın ihtimaline karşı uyarıda bulundu.
DSÖ yetkilileri, virüsün yayılımının 2004-2005 yıllarında Hint Okyanusu’ndaki ada ülkelerinde görülen büyük salgına benzer bir seyir izlediğini ifade etti. O dönem yaklaşık yarım milyon kişi bu virüsle enfekte olmuştu.
Bugün ise Madagaskar, Somali, Kenya ve Güney Asya’nın yanı sıra Hint Okyanusu kıyılarında benzer yayılım gözlemleniyor.
DW Türkçe Servisi’nin haberine göre, Çin’in güneyindeki Guangdong eyaletine bağlı Foshan kentinde de 2 bin 659 vaka kaydedildi. Kentte 53 hastane 3 bin 600 sivrisinek korumalı yatakla hastaların tedavisi için ayrıldı. Yetkililer, şimdiye kadar bildirilen vakaların hafif seyrettiğini açıkladı.
Pekin yönetimi, artan seyahat trafiğine dikkat çekerek ülke geneline yayılabilecek yeni vakalara karşı önlem çağrısı yaptı. Halk, sivrisinek larvalarının üreyebileceği alanların temizlenmesi, böcek ilaçlarının kullanılması ve uzun giysilerle korunma konusunda bilgilendirildi.
-Avrupa’da da vakalar bildirildi
İtalya, 15 Temmuz itibarıyla 51 doğrulanmış Chikungunya vakası raporladı. Bunlardan 50’sinin yurt dışı kaynaklı olduğu belirtildi.
Alman Robert Koch Enstitüsü’ne (RKI) göre, Almanya’da nisan-haziran döneminde 75 vaka kaydedildi. Vakaların çoğu Mauritius, La Réunion ve Sri Lanka’dan dönen yolcularla ilişkilendirildi.
Fransa’da Almanya sınırına yakın bir bölgede, yerel bir sivrisinek ısırığıyla enfekte olduğu tespit edilen bir vaka kayıtlara geçti.
Bu durum, virüsün Avrupa’da da yerel yolla bulaşabileceği endişesini artırdı.
Alman uzmanlara göre, Asya kökenli “Asya Kaplan Sivrisineği”nin Almanya’nın bazı bölgelerinde yerleşmiş olması, virüsün yerel bulaş riskini yükseltiyor.
Bernhard-Nocht Tropikal Tıp Enstitüsü’nden virolog Renke Lühken, “Artık mesele Almanya’da yerel vakalar görüp görmeyeceğimiz değil, ne zaman göreceğimizdir” dedi.
-Chikungunya nedir? Korunmak için önerilen önlemler…
Chikungunya, tropikal ve subtropikal bölgelerde yaygın olarak görülen ve sivrisinekler aracılığıyla bulaşan bir virüs türü. Ateş, baş ve kas ağrıları gibi grip benzeri belirtilerle kendini gösteren hastalık, adını Tanzanya’daki Bantu halkı Makonde dilinden alıyor. Kelime anlamı olarak “kambur yürüyen” şeklinde çevrilen bu terim, hastalığın neden olduğu yoğun eklem ağrılarına işaret ediyor.
Vakaların büyük kısmı semptomsuz ya da hafif geçirilse de özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için ciddi risk oluşturabiliyor. DSÖ sözcüsü Rojas Alvarez, ölüm oranının yüzde birin altında olduğunu, ancak milyonlarca vaka içinde bu oranın binlerce ölüme karşılık gelebileceğini belirtti.
Uzmanlar, aşıya ek olarak sivrisinek ısırıklarından korunmak için şu önlemlerin alınmasını öneriyor: “Açık renkli, uzun ve mümkünse böcek kovucu ile işlenmiş giysiler giymek; en az yüzde 30 DEET içeren sivrisinek kovucu ürünler kullanmak, pencerelere sineklik takmak, yatakta cibinlik kullanmak, sivrisineklerin üreyebileceği saksı altlıkları, açık su kapları gibi alanları temizlemek.”
