Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye-Pakistan arasındaki ortak ticaret hacminin 5 milyar dolar seviyesine çıkarmaya yönelik çalışmaların olduğunu belirten Fidan, “Madencilik, doğal gaz, petrol ve nadir elementler konusunda da işbirliği mekanizmalarının” değerlendirildiğini bildirdi.
Fidan, “Bu çerçevede Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Pakistan’ın milli petrol şirketleri arasında bu yıl nisan ayında imzalanmış olan anlaşma, son derece önemli bir adım teşkil etmektedir.” dedi.
Bu anlaşma sayesinde Türk ve Pakistan şirketlerinin Pakistan açıklarında petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde bulunabileceğini ve bunun bir ilk olacağını söyleyen Fidan, “Ortaya koyduğumuz daha yapısallaştırılmış çalışmanın ürünlerinden biri de bu olacak.” diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile İslamabad’da çok verimli bir toplantıya iştirak ettiğini söyleyen Fidan, ilerleyen saatlerde de Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif tarafından kabul edileceğini dile getirdi.
Fidan, Türkiye ile Pakistan arasındaki müstesna ilişkilerin temelinin halklar arasındaki kardeşlik bağı olduğunu, iki ülkenin liderlerinin arasındaki güçlü bağın da daha somut ve verimli sonuçlar almaya ittiğini aktardı.
“Bizlere düşen görev kardeşlik ilişkimizi kurumsal bir ortaklığa dönüştürmektir. Bu yöndeki adımları son derece güçlü ve kararlı bir biçimde atıyoruz.” diye konuşan Fidan, ekonomi, enerji, savunma sanayi, eğitim ve kültür alanındaki iş birliğinin her geçen gün daha da artırıldığına işaret etti.
Fidan, Yüksek Düzeyli Stratejik İş birliği Konseyi (YDSK) 7. toplantısının şubatta İslamabad’da düzenlendiğini anımsatarak, konseyin bir sonraki toplantısının da 2026’da Türkiye’de yapılacağını duyurdu.
“Liderlerimizin talimatları doğrultusunda ilgili tüm kurumlarımız YDSK’de çizilen bir çerçevede şu anda çalışmalarını sürdürüyor.” ifadelerini kullanan Fidan, birçok alanda çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti.
“SAVUNMA SANAYİ ALANDAKİ İŞ BİRLİĞİMİZİ KUVVETLENDİRMEK İSTİYORUZ”
Fidan, iki ülke arasındaki hava yolu bağlantısının verimli şekilde işlemeye devam ettiğini, bununla birlikte ticaret için önem arz eden deniz, kara ve demir yolu bağlantılarının daha da güçlendirilmesi gerektiğine inandığını ve bu konuda da teknik çalışmaların sürdüğünü aktardı.
Türkiye Maarif Vakfının (TMV) Pakistan’da 80’den fazla okulunun bulunduğuna, eğitim ağını daha da genişleteceklerine değinen Fidan, Pakistan’a bu konuda verdiği destek için teşekkür etti.
Fidan, Türkiye ve Pakistan’ın savunma sanayi alanında önemli hamleler yaptığını dile getirerek, “Bu başarılar hepimiz için bir gurur kaynağı. Önümüzdeki dönemde savunma sanayi alandaki işbirliğimizi kuvvetlendirmek istiyoruz. Bu ülkelerimizin güvenliği bakımından da son derece stratejik bir adım olacaktır. Bu konuda birçok alanda devam eden projelerimiz vardır.” şeklinde konuştu.
İki ülkenin uzun yıllardır terörle mücadelede güçlü bir irade ortaya koyduğunu söyleyen Fidan, bu konuda birbirlerinin yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.
Fidan, 28 Haziran’da Pakistan’ın Afganistan’a sınırı bulunan Hayber Pahtunhva eyaletinde düzenlenen terör saldırısını bir kez daha lanetledi ve Pakistan’ın Türkiye’nin FETÖ, PKK, YPG, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadelesinde her daim yanlarında olmasının kendileri için son derece önemli olduğunu vurguladı.
Bakan Fidan, Pakistan’ın KKTC konusundaki duruşuna ve desteğine değinerek, bugüne kadar verilen destek için teşekkür etti ve gelecek dönemde Pakistan ve KKTC arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine yürekten inandığını dile getirdi.
“BARIŞ, HUZUR VE İSTİKRAR İÇİN KATILMASI GEREKEN ÇOK ÖNEMLİ ADIMLAR VAR”
Fidan, bölgede yaşanan krizlerin Türkiye ile Pakistan arasındaki dayanışmanın kritik önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bölgemizde barış, huzur ve istikrar için atılması gereken çok önemli adımlar var. Bu yönde Pakistan’la birlikte çalışmamız gerektiğine samimiyetle inanıyoruz. Nitekim, Türkiye-Pakistan-Azerbaycan Üçlü İstişare Mekanizması vasıtasıyla bölgemizde diplomasi ve diyaloğa öncelik verilmesi için liderlerimiz büyük bir gayret göstermekte.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz.” ifadesine atıfta bulunan Fidan, Türkiye’nin Güney Asya’daki sorunlara bakışının bu şekilde şekillendiğini söyledi.
Fidan, yakın zamanda Pakistan ile Hindistan arasında yaşanan gerilimin çok yakından takip edildiğine dikkati çekerek, “Tüm uluslararası toplum Pakistan’ın soğukkanlı ve sağduyulu tutumunu görmüştür. Bu gerilim iki nükleer gücün karşı karşıya geleceği bir senaryonun ağır sonuçları olacağını göstermiştir. Biz ateşkes kararını memnuniyetle karşıladık. Benzer hadiselerin önlenmesi için taraflar arasında anlamlı ve etkin diyaloğun artırılmasına ihtiyaç bulunmakta.” diye konuştu.
Türkiye’nin gerekli desteği vermeye her zaman hazır olduğunu dile getiren Fidan, “Yeter ki barış olsun, çatışma olmasın.” ifadesini kullandı.
Fidan, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları hakkında, “İsrail’in İran’a yönelik uluslararası hukuku hiçe sayan saldırılarını İran’a komşu iki ülke olarak Pakistan ve Türkiye en üst düzeyde kınadı. İsrail saldırganlığının sadece bölge ülkeleri değil, tüm dünya için risk oluşturduğuna inanıyoruz.” dedi.
Ateşkesin kalıcı olmasının umut edildiğine değinen Fidan, saldırıların nükleer yayılmasının önlenmesine dair “uluslararası rejime” olan güveni derinden sarstığını aktardı.
Fidan, “Nükleer müzakerelerin yeniden başlaması için değerlendirmelerimizi taraflara aktarıyoruz. Bu konuda Pakistan’la da görüş birliği içerisindeyiz. Her iki ülke bu konuda İran’la ve ilgili taraflarla gerekli teması sürdürmekte.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin meseleye müzakereler yoluyla barışçıl çözüm bulunması için yapıcı katkı vermeye devam edeceğini belirten Fidan, şunları kaydetti:
“İsrail’in İran’a saldırılarının uluslararası kamuoyunun dikkatini Gazze’de yaşanan soykırımdan başka yöne çekmesine müsaade edilmemelidir.”
Fidan, Pakistanlı mevkidaşı ile Filistin halkının acılarının dindirilmesi için atılabilecek adımların görüşüldüğünü anlattı.
“TÜRKİYE-PAKİSTAN DOSTLUĞU İLELEBET DEVAM EDECEKTİR”
“Masada kalıcı ateşkes ve Gazze’ye insani yardımların kesintisiz olarak girişinin sağlanmasına ilişkin şu anda malumunuz bir plan bulunmakta. Bu doğrultuda arabulucu ülkelerle de sürekli temas halindeyiz.” ifadelerini kullanan Fidan, sürecin ilerlemesine katkı sağlamaya devam edeceklerini, bu çerçevede İsrail’in saldırılarının son bulması ve Gazze’de sükunetin tesis edilmesini desteklediklerini kaydetti.
Fidan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye olarak Filistin halkının ve Filistin davasının savunucusu olmaya devam edeceğiz. Pakistanlı kardeşlerimizle önümüzdeki dönemde de her konuda yakın temasta olmaya devam edeceğiz. İlişkilerimizi köklü dayanışma ruhu ve işbirliği iradesiyle inşallah yeni ufuklara taşıyacağız. Türkiye-Pakistan dostluğu ilelebet devam edecektir.”
DAR: PAKİSTAN, TÜRKİYE İLE KARDEŞLİĞİNE ÇOK BÜYÜK BİR ÖNEM ATFEDİYOR
Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ise Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluk ilişkilerinin çok güçlü olduğunu belirten Dar, çok sıklıkla farklı, ikili ve çok taraflı konularla ilgili olarak dayanışma ve görüş alışverişinde olunduğunu söyledi.
Dar, “Pakistan, Türkiye’nin savunma sanayisini yüzde 20’den yüzde 80 oranında yerelleştirmesi konusunu çok takdir ediyor ve Türkiye’nin bu konudaki deneyiminden faydalanmak istiyor.” ifadesini kullandı.
Savunma sanayi alanında işbirliğini güçlendirmek istediklerini belirten Dar, “Bunun özellikle bölgemizdeki barış ve istikrar için önemli olduğuna inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Dar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in Üst Düzey Stratejik İşbirliği Konseyi çerçevesindeki gelişmelerin değerlendirileceği bir ortak komisyon kurma kararı verdiklerini hatırlatarak, Bakan Fidan’la bu komisyonun ilk toplantısını yaptıklarını ve güvenlik, eğitim, turizm ve ticaret gibi başlıkları içeren 12 Daimi Komitenin ilerlemelerini değerlendirdiklerini söyledi.
Bakan Dar, 12 Daimi Komite’nin halihazırda yapmış olduğu ve ilerleyen zamanda yapacakları toplantıların memnun eden bir gelişme olduğunu ifade etti.
Görüşmede, Karaçi’de Türk girişimciler için özel bir ekonomik alan kurulması, İstanbul-Tahran-İslamabad tren hattı, Muzafferabad’da kurulacak Maarif Okulları gibi konuları ele aldıklarını aktaran Dar, Türk şirketlerinin bir üniversite kompleksi üzerinde çalıştığını belirtti.
Dar, Türk firmaların Pakistan’da petrol arama çalışmalarına katılacağının da altını çizerek, terörle mücadele konusunda kapasitenin geliştirilmesi üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Türkiye’nin tersane, depolama ve aynı zamanda tarımsal suyun etkin kullanılmasıyla ilgili deneyimlerinden de yararlanacaklarını belirten Dar, bütün bu çalışmaların 2026’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Şerif’in liderliğinde Türkiye’de değerlendirileceğini dile getirdi.
Dar, ülkesinin Türkiye’yi güvenilir bir dost olarak değerlendirdiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu ulus her zaman bizim yanımızda oldu. Tarih bu tür kardeşliğimizin örnekleriyle dolu. En son Hindistan-Pakistan arasındaki çatışmada da bunun örneğini yaşadık. Bu son derece benzersiz ilişki kelimelerle ifade edilemez. Gerçekten bu karşılıklı sevgiyi, saygıyı ve güveni anlamanız için bir Pakistanlı olmanız gerekir. Her iki ülkenin ilişkisi son derece önemli bir seviyede. Pakistan, Türkiye ile kardeşliğine çok büyük bir önem atfediyor. Şunu ifade etmek istiyorum ki Pakistan bu yola her zaman Türk kardeşleriyle omuz omuza devam edecektir.”