BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin, Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesinin iki toplumlu iki kesimli federasyon olmaya devam ettiğini ancak bunun taraflar için ortak nokta olmaktan çıktığını söyledi.
Politis gazetesi: “İki Toplumlu İki Kesimli Federasyon Çözümü Artık Ortak Referans Noktası Değil” başlığını kullandığı haberinde, Holguin’in gazeteye Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalar ve süreçle ilgili konuştuğu bir röportaj verdiğini yazdı.
Gazeteye göre Holguin röportajında; iki toplumu iki kesimli federasyonun BM Güvenlik Konseyi tarafından benimsenmiş çözüm çerçevesi olduğunu ancak “Crans Montana’daki başarısızlığın ardından bu çözüm şeklinin, her iki taraf için de ortak referans noktası olmaktan çıktığını” ifade etti.
HOLGUİN: TANGO YAPMAK İÇİN İKİ KİŞİ GEREKLİ
“2021 yılında gerçekleştirilen 5+1 şeklindeki gayrı resmi toplantının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen tarafların tezlerinin birbirlerinden çok uzak olduğunu” da vurgulayan Holguin; “Bu gerçek dikkate alınmalı. Tango yapmak için iki kişi gerekli” şeklinde konuştu.
“İki toplum arasındaki mesafenin toplumsal düzeyde de artmasının endişe verici olduğunu ve şu anki gerçekliğin bu olduğunu” ifade eden Holguin; “Güvenin inşa edilmesine ve gelecekte ortak zemin oluşmasına katkı koyacak, karşılıklı kabul edilebilir unsurların bulunabilmesi için tarafların adım adım ilerlemelerine yardım etmeye hazırım. BM Genel Sekreteri, görevimdeki önceliğim olarak bunu belirledi” ifadelerini kullandı.
Holguin, BM’nin bunca yıldır ortaya koyduğu çabaların boşa gitmediğini ve Kıbrıs’ta barışın sağlanmasına katkı koymaya kararlılıkla bağlı olduğunu vurgularken “hiçbir ülkenin 21’inci yüzyılda bölünmüş kalmaması gerektiğini” belirtti.
“Liderler, bir çözümün herkesin çıkarına olduğunu anlarlarsa bir yolunu bulurlar” şeklinde konuşan Holguin, “her iki tarafın gençlerinin görüş ve arzularını dikkate almanın ve dinlemenin Kıbrıs’ın geleceği açısından belirleyici olabileceği” görüşünü ifade etti.
Holguin, ziyaretinde liderler ve liderlerin ekipleriyle, yeni olası iş birliği alanları bulunması amacıyla yakın iş birliği yapacağını belirterek New York görüşmesinin, “uzlaşılmış altı girişimde ilerleme sağlanması, mevcut engellerin aşılması ve önümüzdeki süreçler için bir ajanda belirlenmesi için önemli bir fırsat teşkil edeceğini” savundu.
Holguin, “günün sonunda, uzlaşılmış önlemlerle insanların hayatlarının iyileştirilmesinin önemli olduğunu, liderler arasındaki diyalogun herkesin lehine olacak elle tutulur sonuçlar doğurabileceğinin en iyi kanıtının da bu olacağını” ifade etti.
Holguin, liderlerin uzlaştıkları önlemlerin elle tutulur sonuçlar doğurması durumunda, değişikliğin mümkün olduğu ve kalıcı bir çözümün bulunabileceği inancının yolunun açılacağını vurguladı.
Röportajında, KKTC’deki eski Kıbrıslı Rum taşınmazlarının satışı ve yabancı uyruklu kişilerin tutuklanması konusundaki düşüncelerinin sorulması üzerine ise Holguin, “Mülkiyet konusunun, her iki taraftan insanları derinden ilgilendiren ve önceki müzakerelerde de her zaman ana başlıklardan biri olan bir konu olduğunu” belirterek Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümüne işaret etti.
Holguin, “Bu konuda yaşanan gelişmelerin, resmi çözüm müzakerelerinin olmayışının olumsuz sonuçlarını hatırlatan unsurlardan bir olduğunu” belirtirken “mülkiyet sorununun tam olarak sadece liderler düzeyinde gerçekleştirilecek bütünlüklü siyasi müzakerelerle çözülebileceğini hatırlatmak isterim. Ne yazık ki bu karmaşık ve kritik konunun çözümü için kısa yollar mevcut değildir” şeklinde konuştu.
