Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Nevzat Bahtiyar’a “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan verilen 4 yıl 6 ay hapis cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle sanık aleyhine bozulması talebiyle Yargıtaya başvuruda bulundu.
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan temyiz dilekçesinde, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince, 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 28 Aralık 2024’teki karar duruşmasında tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran’a “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine ilişkin istinaf başvurularının incelenerek, kararın hukuka uygun bulunduğu hatırlatıldı.
Yargıtaya gönderilmek üzere 1. Ceza Dairesine sunulan temyiz dilekçesinde, şöyle denildi:
“Sanık Bahtiyar hakkında, ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış olmasına rağmen ilk derece mahkemesince ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verildiğinden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarında kesin nitelikteki hükümlerin suç vasfına yönelik temyize konu olabilecekleri kabul edildiğinden, hüküm ‘suç vasfına’ ilişkin temyiz edilmiştir.”
Dilekçede, şu değerlendirmede bulunuldu:
“Sanık Nevzat Bahtiyar’ın olay mahalline geldiğinde Narin’in halen yaşam mücadelesi içerisinde olduğu ve hayata tutunmaya çalıştığı, buna rağmen ‘hayatta kalma çabası içerisinde olan maktulün ölmesini engellemeye yönelik hiçbir çaba içerisine girmediği anlaşılmıştır. Kolluğa ve sağlık ekiplerine de haber vermediği gibi tam tersine sanık Salim ile aralarındaki yakın arkadaşlık ilişkisi nedeniyle sorgulamadan Narin’in cesedini çuvala koyarak dere içerisine saklamak ve ceset bulunana kadar susmak suretiyle olayın ortaya çıkmasını engelleme çabası içerisine girmiştir. Ayrıca cesedin derede su içerisinde uzun süre kalması ve delillerin yok olmasına neden olduğu anlaşılan sanık Bahtiyar’ın diğer sanıklarla birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde olduğu ve fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle eylemi diğer sanıklarla birlikte gerçekleştirdiği anlaşıldığından müşterek fail olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Temyiz dilekçesinin sonuç bölümünde şu taleplerde bulunuldu:
“Sanık Bahtiyar hakkında ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, esas hakkındaki mütalaa ile bu suç yönünden cezalandırılması istenmiştir. İddianamede ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçu ile ilgili herhangi bir anlatım olmadığı, oluşan bu usul eksikliğinin ek savunma verilmek suretiyle de aşılamayacağı, bu sebeple sanık Bahtiyar hakkında bu suçu işlediğinden bahisle yeni bir iddianame ile kamu davası açılarak ve dosya ile birleştirilerek hüküm kurulması gerekirken bu usul eksikliğinin göz ardı edildiği tespit edilmiştir. Sanık Bahtiyar’ın ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, oluşa uygun olmayan gerekçe ile ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatiyle söz konusu kararın incelenerek sanık Nevzat Bahtiyar aleyhine bozulmasına karar verilmesi kamu adına talep ve arz olunur.”
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 8. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Aralık 2024’teki karar duruşmasında tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran’a “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine ilişkin istinaf başvurularıyla ilgili incelemeyi tamamlamış, ilk derece mahkemesince sanıklara verilen hapis cezalarını oy çokluğuyla hukuka uygun bulmuştu.
1. Ceza Dairesi, istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.