Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, 2025-2034 KKTC Turizm Master Planı’na yönelik sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı.
Aktunç, “Bu planın hayata geçmesi, daha önce yapılmış çalıştay veya şuralardan çıkan sonuçlar gibi tozlu raflarda kalmaması için, bu planı meclisimizden geçirip, Sayın Bakanımız Fikri Ataoğlu’nun dediği gibi, “turizmimizin anayasası” olmasını istiyoruz…” dedi.
Serhan Aktunç’un açıklaması şöyle:
“Ülkemizin en büyük ekonomik çarpan etkisine sahip, cari açığın büyük bölümünü kapayan, kamu maliyesine, istihdama ve daha birçok ekonomik aktiviteye katkı sağlayan Turizmimizin, 2025-2034 yıllarını kapsayacak olan Turizm Master Plan sunumunu bugün gerçekleştirdik…
Ekonomik başarının, güçlü bir devlet yapısına sahip olmanın, planlı gelişmeden geçtiğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresinde söylediği, “askeri veya siyasi başarıların, ekonomik akıl ve planlı gelişme olmaksızın sürdürülebilir olmadığı” gerçeğinden hareket ederek bu plana büyük önem verdik…
İktisadi bağımsızlığın tüm dünya devletleri için önemini bilerek, bizim de iktisadi bağımsızlığa ulaşabilmemizin en önemli sektörünün turizm sektörü olduğu gerçeği ile bu planı hazırladık…
Bu planı hazarılarken 3 konuya çok önem verdik…
- Katılımcılık
- Sahiplenme, hem planı yapanlar hem de halkımız tarafından
- Sürdürülebilirlik
Turizm ile ilgili birçok çalıştaya, şuraya katılmış biri olarak şimdiye kadar yapılmış, en kapsamlı, en detaylı plan olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 8 ay boyunca, 75 adet toplantı gerçekleşti. Öncelikli olarak turizm paydaşları, 54 kişilik yürütme kurulu üyeleri, üniversitelerimiz, STÖ’leri, Kaymakamlıklar, 18 belediyenin tümü, muhtarlarımız, Türkiye’den turizm ile ilgili birlikler ve daha birçok kurum kuruluş ile görüşülerek bu plan ortaya çıkardık…
Alınan tüm veriler tutanak altına alınmış ve plana yansıtılmıştır.
Büyük bir katılım ile bu planı hayata geçirmeye özen gösterdik…
Ülke turizmimizin nerede olduğunu açık ve şeffaf bir şekilde ortaya koyduk, bu çok önemliydi. Nerede olduğumuzu net olarak bilmezsek nereye ulaşmak istediğimizi de öngöremeyiz, planlayamayız…
Bunun yanında hem yerel halkımız ile hem de turistler ile anket çalışması yaptık, oradan çıkan sonuçlar, hem halkımızın hem de turistlerin turizmden beklentilerini, sıkıntılarını açık bir şekilde ortaya koydu. Biz de tüm şeffaflıkla bunları plana yansıttık…
Bu planın hayata geçmesi, daha önce yapılmış çalıştay veya şuralardan çıkan sonuçlar gibi tozlu raflarda kalmaması için, bu planı meclisimizden geçirip, Sayın Bakanımız Fikri Ataoğlu’nun dediği gibi, “turizmimizin anayasası” olmasını istiyoruz…
Turizmin bir devlet politikası, siyaset üstü bir yapıda ele alınarak, devamlılığının sağlanması çok önemlidir…
Sahiplenmeden bahsetmiştim, toplumun, paydaşların, turizmden gelir elde eden 64’e yakın sektörün sahiplenmesi için plan ve projeler hazırladık. “Toplumu arkasına almayan hiçbir hareket başarılı olamaz” sloganı ile planımızı hazırladık…
Ülke turizmini, herkesin gönlünde yatan toplum ile turistin iç içe olduğu, üretim ve tüketimin gerçek ortamında olduğu bir turizmi yaratmak için bütün çabamızı bu yöne verdik. Planların ve projelerin tümü bu konuya odaklıdır…
Son olarak bazı büyük teşekkürlerim olacak…
Öncelikle, Turizm Planlama dairesi müdürü ve personeline çok teşekkür ederim. Tamamen profesyonel bir bakış açısı ve çalışma azmi ile bu işe yaklaştılar. Planın ilk başlarında “alışılmış çaresizlik” ile, bu planın olamayacağı konusunda ümitsizlikleri olsa da, planın bu noktaya gelmesinde çok ama çok büyük katkıları vardır. Daire Müdürü Mazlum bey ve personelimiz Doğan Özçelik, Deniz hanım, Recep bey, Ülfet hanım,Hürmüs hanım ve Müesser hanıma çok teşekkür ederim…
Tabi ki turizm paydaşlarımıza, KITOB Başkanı Dimağ Çağıner, KITSAB Başkanı Orhan Tolun, ResBir Başkanı Arif Bayraktar, Rehberler Birliği Başkanı Dener Öymen’e
Üniversitelerimize, hocalarımıza, meslektaşlarıma…
STÖ temsilcilerine…
Belediye başkanlarımıza…
Ve Muharrem Tuna hocama ve ekibine, inanılmaz bir efor sarf ettiler, bazen kavga ettik, tartıştık, bazen onlar beni bazen ben onları sakinleştirdim. Ama bu planın oluşmasında olmazsa olmazımdılar…
Bu planı konuşurken, Orhan Orhan Atasoy’dan bahsetmeden olmaz, onun çabası, azmi, takipçiliği ve motivasyonu bizim için çok değerliydi…
Ve büyük bir teşekkür de bakanımız Fikri Ataoğlu’na, bizi hep destekledi, hep arkamızda durdu, ne talep ettiysek gerçekleşmesi için elinden geleni yaptı…
Ama esas iş şimdi başlıyor, hedeflerimizi, planlarımızı, projelerimizi hayata geçirmeliyiz…
Bu planı önemsizleştirmeye çalışanlar olacaktır, yapamayacaksınız diyenler de olacaktır, beğenmeyip, eleştirenler de olacaktır. Ama biz ülkemiz için bir şeyler üretmeye çalışan insanlar olarak, çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz…
Ülkemiz için hep beraber bu planı hayata geçirmek zorundayız, eksiklikler olabilir, her türlü yapıcı eleştirinin başımızın üstünde yeri var.
Yeter ki amaç üzüm yemek olsun bağcıyı dövmek değil…”
